Doç. Dr. Melek Kandemir Yılmaz, “Uyku dinlenmemizi, vücudun kendini yenilemesini ve öğrendiğimiz bilgilerin kaydedilmesini sağlayan organizmamız için vazgeçilmez bir fizyolojik süreçtir. En sık görülenlerden biri olan “uykusuzluk”, uyku için yeterli zaman ve fırsat olmasına rağmen uykuyu başlatma ve sürdürmede zorluk şeklinde tanımlanır. Horlama, uykuda nefes durması gibi belirtileri olan “uyku apne sendromu” ise, kalp krizi, felç, yüksek tansiyon gibi hastalıkların riskini artırmaktadır” diye konuştu.
İŞLEVSELLİĞİ ETKİLİYOR
NÖROLOJİ UZMANINA BAŞVURUN
Uykuyla ilgili sorunu olan kişinin öncelikle nöroloji uzmanına muayene olması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Melek Kandemir Yılmaz, “Bu görüşmede sorunun ne olduğu anlaşılmaya çalışılır. Gerekirse gece uykusunu görmek için “Polisomnografi” denilen ve çeşitli parametrelerin kaydedildiği tüm gece uyku kaydı yapılır. Gün içerisinde uykululuğu ve uyku atakları olan hastalar için de gündüz “Çoklu Uyku Latansı Testi” adı verilen tetkik yapılabilmektedir. Uyku apne sendromu tanısı alan hastalarda CPAP veya BIPAP gibi pozitif basınçlı havayla uykuda oluşan anormal solunum olaylarını ortadan kaldıran cihazların basınç düzeyleri belirlenerek tedavileri düzenlenmektedir. Sağlığımız için yeterli sürede ve kaliteli bir uyku uyumamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.