Yozgatlı üç amcaoğlunun hayatını konu alan ve Yazar Mustafa Çiftçinin kaleminden çıkan muhteşem bir eser ve bu eser üzerinden ortaya çıkan muhteşem bir dizi.
Bizi anlatan unuttuklarımızı tekrar hatırlatan harika ötesi bir dizi Bozkır topraklarında ki tüm gerçekleri apaçık ortaya koyan tüm güzelliklerini yansıtan muhteşem bir değer bizim için… Yozgat ve Yozgatlıya farklı gözler ile bakanları bu diziyi izlemeye davet edin lütfen edin ki Yozgat İnsanın gönül insanı olduğunu bilsinler...
Önce kitabını okumuştum sonra senaryolaştırılması gurur verici…
Belki de birçok Yozgatlı sadece plakamız var diye bizi yansıtmıyor diye tepki göstermiş olabilir ama bir yazar, olarak dizinin içerisindeki deyim, atasözü ve unutulmaya yüz tutmuş onlarca kelime var ki, İşte sadece bu sebepten bile bu dizi bırakılamaz.
Çocuklarımıza kazandırmak istediklerimiz ilk defa bir diziye çok başarılı bir şekilde yansıtılmış. Neşet Ertaş var, bozkırın insanı var. Hepimizin o kadar uğraş üzerine üzerimizden atamadığımız bir garibanlık var. Mevlana var, Yunus'un ezgileri var...
Taner'in uğraşıları, Ramazan'ın kazakları, Veysel'in sinirli halinin altında yatan altın kalbi, Sefer abinin yakınımızdan biri oluşu, Kellerin Rıfat'ın Hacivat- Karagöz aşkı ve dünyayı aydınlatan sevdası... Bazen kendimi görüyorum dizide. O kadar çalışmalara rağmen nasiple geç karşılaşıyoruz ama onu da aramaktan vazgeçemiyoruz... Sizler de öyle değil misiniz?
Muammer ve Hüseyin emminin bizi içten içe sevip sevgisini belli etmeyen hali tanıdık değil mi? Ciritçi Abdullah, Gülsüm Öğretmen ise eğitimin önderleri değil mi?
Bir yazar olarak ailecek izlenecek en iyi dizi film diyor ve herkese tavsiye ediyorum. Kaçırdım diye üzülmeyin başladığınız yer bile o kadar değerli ki... Bu dizi size ve hayatınıza çok şey katacaktır.
Yazıma katkı veren Eğitimci-Yazar Metin Mete beye teşekkür ederim.
Selam ve dua ile.