Haber Egemen
2023-02-28 20:14:38

ELVEDA MİHRİMAH

Akif Reçber

28 Şubat 2023, 20:14

Daha ilk gördüğünde vurulmuştu Güngör gamzeli çaykarası gözlü Mihrimah’a kimdi bu kimin kızıydı bilmiyordu. Öğrenmeliydi ama kimden kime sorsa yanlış anlaşılabilirdi. Nihayetinde küçük bir kasaba da yaşıyorlardı ve istemeden de olsa Mihrimah’a zarar verebilirdi. Mihrimah’ta aslında Güngör’ü bir düğünde görmüş ve beğenmişti birbirinden habersiz ve birbirine sevdalı iki yürek.

Bir gün Mihrimah annesi ile bahçelerine giderken yolda karşılaşmışlardı. Mihrimah birkaç adım ilerde onları dinliyordu. Annesi “ne kadar da büyümüşsün evladım okulun bitti mi ne iş yapıyorsun diye” sorunca Güngör’de evet teyzeciğim okulum bitti İstanbul’da kendi mesleğimi icra ediyorum demişti. Güngör’ün sıcakkanlı tavrı konuşması annesinin çok hoşuna gitmişti.

Güngör artık ilk görüşte âşık olduğu kızın kim olduğunu öğrenmişti. Mihrimah babasız büyümüş anneleri hem babalık yapmış hem de annelik yapmıştı. Mihrimah ve kardeşlerini çok disiplinli ve katı kurallar ile büyütmüştü. Güngör birkaç ay sonra kasabaya tekrar geldiğinde konuyu annesine açtı ve annesi önce olumlu bakmasa da sonradan oğlunun ısrarını kırmadı ve birkaç gün sonra bakmaya gittiler. Güngör’de onlar bile birlikte gitmişti hem sevdiği kızı yakından görebilecekti. Misafir oldukları o akşam büyüklerden gençlere söz düşmedi öyle olunca da Güngör gittiği gibi geri gelmişti ama sevdiği kızı yakından görmenin mutluluğu ona yetmişti.

Güngör annesine "birkaç gün sonra yine gidin diyerek" kendisi İstanbul’a gitmişti. Öyle de oldu ve Mihrimah’ı istemeye gittiler ve o gün söz kesildi. Birkaç ay sonra nişanlandılar ve birbirinden habersiz birbirlerine âşık gençlerin parmaklarında artık nişan yüzükleri vardı. Mihrimah çok utangaçtı Güngör’ün elini bile tutmaya çekiniyordu. Bu halleri Güngör’ün çok hoşuna gidiyordu. Kısa zaman sonra evlenip yuvalarına doğru yol aldılar. Güngör yakışıklı ve çok cana yakın biri olması Mihrimah için büyük sorundu. Kimle konuşsa kimle görüşse kötüye yoruyordu. Bu kıskançlıkları Güngör’ü çok yoruyor istemeden de olsa arkadaşlarına mesafe koyuyordu. Birkaç yıl sonra bir kızları oldu ve adını hayat koydular. Güngör, Mihrimah ve Hayat’ına çok düşkündü varsa da yoksa da ailesi onların sevgisi Güngör için her şeydi…

Aradan geçen yıllarda Mihrimah'ta herhangi bir değişiklik olmamış en ufak bir şeyde Güngör’ü yeriyordu. Mihrimah’ın hayata bakış açısı değişmişti. Güngör’ün zıttı ne varsa yapıyordu. Güngör ne yapsa Mihrimah’ı memnun edemiyordu. Mihrimah öyle isteklerde bulunuyordu ki akıl alır gibi değildi. Sanki yokluk görmemiş yoksulluk görmemiş gibi davranıyor ve kocasını başkaları ile kıyaslıyordu. Buda Güngör’ün çok ağrına gidiyordu. Falancanın kocası şunu almış bunu almış şöyle yapmış gibi konuşmaları bardağı taşıran son damla olmuştu. Güngör o zaman kendin çalış kazan ve istediklerini al diyerek kapıyı göstermişti. Bunu fırsat bilen Mihrimah ise hemen bir iş buldu ve çalışmaya başlamıştı. Bir ev tutup tek başına yaşamaya başladı. İstediği hayata kavuşmuştu. Kıskançlıktan hayatı dar ettiği kocası Güngör artık yoktu. Kızı Hayat’ta annesine tavır koymuştu. Aradan daha bir yıl bile geçmemişti ki Mihrimah hayatın gerçek yüzü ile karşılaşmıştı iş hayatının zorluğu insanların riyakârlığı tek başına verdiği hayat mücadelesi sırtında dağlar gibiydi. Hayatın gerçekleri bir tokat gibi yüzüne vurmuştu ama artık çok geçti. Güngör çok sevdiği Mihrimah’ını evden çıktığı gün öldürmüştü içinde belki kimseyi Mihrimah kadar sevemeyecekti ama zorda olsa unutacaktı.

Kibir yafta açgözlülük ile yarım kalan mutluluk ve yuva…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.