Bir İzmirli olarak bir irili ufaklı birçok depremi yaşadım ve yaşadık. Saat kulesinin bir bölümünün yıkıldığı depremi hatırlarım. 30 Ekim 2020 yılında İzmir'de meydana gelen büyük depremde Karşıyaka çarşıdaydım eşim evdeydi ve çok korktuğunu söyledi o gece eve giremedik. Bana göre ülkemizde inşaat denetimleri maalesef çok zayıf. Deprem oldu mu ya da başka bir doğal afet hemen önlemler ve denetimler artırılıyor bir süre sonra her şey normale dönüyor.
Fakat bizim gibi şanslı olmayan o kadar çok insan var ki şaşkınlıkla bakıyorum.
Benim oturduğum apartman Karşıyaka'da zemin artı üç katlı ve sekiz haneli bir apartman 1975 yılında yapılmış. 30 Ekim 2020 de meydana gelen depremden sonra oturduğum apartmanda bir hane hariç yedi hane apartmanın yenilenmesini istedi. Müteahhitlerle görüşmeler yapıldı'. Alyans İnşaat'ın verdiği teklifi kabul edildi. Alyans İnşaat bize söylediği sürede evlerimizi bizlere teslim etti. Şimdi sağlam ve güzel bir binada oturuyoruz.
Depremde yıkılan bazı binalar halen yapılmadı molozlar kaldırılmış öyle duruyor.
Bana göre yasalarımız çok zayıf. İzmir'de 2020 yılında meydana gelen depremden sonra Karşıyaka'da çok sayıda bina yıkıldı. Kimi binalara yetkililer tarafında çürük raporu verildi kimi binalar da bizim bina gibi kendimiz karot testi yaptırdık ve binanın çürük olduğu ortaya çıktı. Yine söylüyorum biz Alyans İnşaata binamızın yenilenmesini verdiğimiz için çok şanslı olduğumuzu yeni ve sağlam binada oturunca anladık.
Bugün gelinen noktada çok sayıda müteahhit mağduru var Karşıyaka’da.
Bazı apartmanlar çürük olduğu raporu verilince insanlar evlerine giremedi ve müteahhitlerle anlaştı. Bazıları da bizim gibi kendileri test yaptırdı ve çürük olunca müteahhitlerle görüşerek bir tanesini seçtiler ve anlaşma imzaladılar. Bakın İzmir depreminin üzerinden üç yıl geçmiş mütahhitlerle anlaşan apartmanların azımsanmayacak sayıda binanın bu güne kadar temeli dahi atılmadı. Bina yılmış mal sahipleri kiraya çıkmış. Müteahhhitler mesela her daire den 300-350 bin Türk Lirası’na anlaşmış fakat yıllar geçmiş bina halen yapılmıyor.
Mağduriyeti kim giderecek.
Bazı müteahhitler suçu belediye’ye attığını duyuyoruz, inşaat ruhsatı almak için belediye’ye dosya ve projeyi vermiş müteahhit ancak on ay sonra inşaat ruhsatını vermiş onun için, daireler 350 bin Türk Lirası yerine 750 bin Türk Lirası ile bir milyon liraya kadar para istiyorlar. Ya da inşat yıkım parası olarak daire başı 15 bin Türk Lirası verin sözleşmeyi fesih edeyim gidin başka müteahhite verin inşaatınız diyor. Burada yasalar kanunlar zayıf olmasa müteahhitler bu kadar rahat davranır mı? Mesken sahipleri siz siz olun çok emin olmadığınız mütahitlere yapım işinizi vermeyin. Gerçi Karşıyaka da bilinen bazı mütahitlerde maalesef yurttaşları mağdur ediyor.
Karşıyaka’da yaklaşık 5 yıldır bitmeyen binalar dolu!
Bizler çok şanslıymışız ki Alyans İnşaat ne inşaatı terk edip kaçtı ne bizden inşaatın ortasında ekstra para istedi. Ayrıca, afet toplanma alanları yok, afet yolları yok, afette yapılacak işlerle ilgili halk bilinçlendirilmiyor, Denetimler yok denecek kadar kötü, bir felaketten sonra bir süre denetimler çok sıkı oluyor sonra Allaha emanet. İnşaatların yapı sırasında inşaatların denetlenmesi işini sigorta şirketlerine verirse devlet yetkilileri görecekler ki ne çürük bina olacak ne yapılmaması gereken yere inşaat yapılacak. Çünkü sigorta şirketleri hasar ödemek istemedikleri için önlemlerin hepsini alıyorlar.
Son olarak, FOX TV'de Selçuk Tepeli'nin konuğu olan ünlü Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör ülkemizde işlerin nasıl yürüdüğünü şu sözlerle özetledi: Celal Şahin'in bir sikeçi vardı; "olmaz deme adamını bul Türkiye bu sistem üzerinde gidiyor. "
Sağlıcakla Kalın